SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

SELAM BAHSİ

<< 2212 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

83 - (2212) حدثنا هناد بن السري. حدثنا أبو الأحوص عن سعيد بن مسروق، عن عباية بن رفاعة، عن جده رافع بن خديج.

 قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "إن الحمى فور من جهنم. فابردوها بالماء".

 

{83}

Bize Hennâd b. Seriy rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'l-Ahvâs, Saîd b. Mesruk'dan, o da Abaye b. Rifâa'dan, o da dedesi Rafi' b. Hadîc'den naklen rivayet etti. Şöyle demiş: Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Gerçekten humma Cehennemin kükremesindendir. Binâenaleyh siz onu su ile serinletin.» buyururken işittim.

 

 

84 - (2212) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة ومحمد بن المثنى ومحمد بن حاتم وأبو بكر بن نافع. قالوا: حدثنا عبدالرحمن بن مهدي عن سفيان، عن أبيه، عن عباية بن رفاعة. حدثني رافع بن خديج

 قال: سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "الحمى من فور جهنم. فابردوها عنكم بالماء" ولم يذكر أبو بكر "عنكم" وقال: قال: أخبرني رافع بن خديج.

 

{84}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Muhammed b. Müsennâ, Muhammed b. Hatim ve Ebû Bekr b. Nâfl' rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Abdurrahman b. Mehdî Süfyân'dan, o da babasından, o da Abâye b. Rifâa'dan naklen rivayet etti. (Demişki): Bana Râfi' b. Hadic rivayet etti. (Dediki):

 

Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i:

 

«Humma Cehennemin kükremesİndendir. Binâenaleyh siz onu su ile kendinizden serinletin.» buyururken İşittim.

 

Ebû Bekr: «Sizden..,» kaydını zikretmedi ve şöyle dedi: «Bana Râfi' b. Hadîc haber verdi, dedi.»

 

 

İzah:

Bu hadîsin bazı rivayetlerini bütün sünen sahipleri «Kitâbü't-Tıb»'da tahrîc etmişlerdir.

Nevevî bazı mülhidlerin bu hadîslerde gösterilen tedâvî şekillerinin bir kısmına itiraz ettiklerini söylemiş ve Calinos gibi bazı eski hekimlerin sözlerinden misaller getirerek kendilerine cevap vermiştir. Biz bu itiraz ve cevapların nakline lüzum görmedik. Müslümana gereken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in verdiği habere inanmaktır. Bugün hâlâ birçokları nazariye olmaktan ileriye geçemeyen cüce bilgilerle âlemlere rahmet olarak gönderilen Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimize itirazda bulunmak ne iman şerefine yakışır, ne de İslâm'ın yüksek terbiye ve nezâketine! Şu halde Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Her derdin devası vardır.» buyurduysa mutlaka vardır. Bugün henüz çaresiz dertler varsa devası keşfedilemediğindendir. Reaûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kan aldırmanın ve dağlamanın birer tedâvî şekli olduğunu haber verdiyse, onlar mutlaka birer sahîh tedâvî şeklidir. Bunların bu asırda tıb âleminden kalkmış olması hadîsin sıhhatine asla dokunamaz. Çünkü az yukarda îzah ettiğimiz vecihle. his ve tecrübeye istinad eden bilgilerin ekseriyetle istinadgâhları nazariyelerdir. Onlara yüzde yüz îtimad etmeye ise imkân yoktur. Meselâ: Bugün gülmek, neşelenmek hayat kaynağıdır diye bir nazariye ortaya çıkar, yarın bakarsınız bunun tam aksini iddia eden bir nazariye çıkmıştır. Ağlamanın vücut için daha faydalı olduğundan bahseder. Binâenaleyh bunlara itimad olunamaz. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in haber verdiği bir şeyin imkânsız olduğu aklen ve şer'an sabit olursa bu takdirde o haber bizim için müteşâbihattan olur. Ve İslâm'ın ruhuna aykırı olmamak şartiyle te'vil edilebilir.

 

Kaadî İyad diyorki; «Bu hadîslerde din ve dünya ilimleri ve tababetin sahih olduğu haber veriliyor. Tedavinin caiz olduğu ve bilhassa hacamat ve ilâç içmek, damar kesmek ve rukye yapmak suretiyle tedâvî görmenin müstehab olduğu anlaşılıyor.

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :

 

(Derdi indiren Allah, devayı da indirmiştir.) hadîs-i şerifi insanlara tedâvîyi bildirmekte ve ona izin vermektedir...

 

Bazı doktorlar Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in neşter vurmak, bal içmek ve ateşle yakmak tabirleriyle bütün tedâvî şekillerine işaret buyurduğunu söylemişlerdir.»

 

Hummanın Cehennemin kükremesinden sayılması meselesine gelince: Bazılarına göre bu bir teşbihtir. Cehennem ateşi nasıl yakıcı, yıkıcı ve harâb edici ise humma da öyledir. Bedeni eritir, harâb eder, denilmek istenmiştir. Yahut bu hadîs; humma Cehennemden bir numunedir, manasınadır. Fakat bir takım ulemâya göre hadîs-i şerîf teşbih değil, hakikattir. Hastanın vücudunda hâsıl olan şiddetli hararet ve yangın Cehennemden bir cüzdür. Cenâb-i Hak bunu kullar ibret alsın diye gösterir. Tîybî: «Feyh hararetin feveranıdır. Hadîste iki vecih vardır. Birinci veçhe göre bu bir teşbihtir. Vücut hararetinin kaynarcasına şiddetlenip, soğukluğu gidermesi Cehenneme benzetilmiştir. İkinciye göre : Bâzı ulemâ humma'nın hakikaten Cehennem hararetinden alındığını, inkâr edenleri korkutmak, ibret alanlara müjde olmak üzere dünyaya gönderildiğini söylemişlerdir. Çünkü kulların günahlarına keffâret olur.» diyor.

 

Kaadî İyad'ın beyânına göre Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in hummalı kimsenin üzerine su serperek serinletilmesini emir buyurması hekimlerin bu babdaki iddiasına muhaliftir. Ve onu reddeder. Kaadî İyad: Hz, Esma ile diğer müslümanlar bunun faydası olduğunu tecrübe etmeseydiler onu kullanmazlardı.» diyor.

 

Bu rivayetler Cehennemin hâlen yaratılmış olduğuna da delildirler. Ki: Ehl-i Sünnetin mezhebi de budur.